Kendimi bildim bileli, ciğer denilince aklıma gelen tek şey, tava ciğer idi. Edirne’nin ciğeri meşhurdur belki duymuşsunuzdur, duymadıysanız da şu an öğrendiniz 🙂
Bu tava ciğer kültürüyle büyüyen bir çocuğa, “ciğer” kavramının yalnızca bu yemeğe özgü olmadığını açıklamak oldukça travmatik olsa gerek, en azından benim için öyleydi😃
Her şeey, geçen sene bir kış akşamı cereyan etti…
Eskişehir | O gün bir arkadaşımızın doğum günüydü. Öğrendik ki Ciğerci Aziz diye bir restoran varmış ve bizim kız burasını pek bir seviyormuş. Biz de doğum günü için orasını tercih etmek istedik. Hem yemek yiyecek hem de doğum gününü kutlayacaktık.
Böyle sazlı davullu da bir yer olduğu için tüm akşam güzel eğlendik. Peki ciğer bunun neresinde ? Hemen oraya geleyim 🙂
“Ciğerci Aziz” lafını duyunca bir kere zaten ben havalara uçtum. Kızlara hemen “Ah bizim Edirne’de çok güzel yaparlar ciğeri, görseniz parmaklarınızı yersiniz. Özlemiştim de iyi oldu.” dedim. O an herkes kendi bildiği ciğeri canlandırdığı için kafasında, bir absürtlük yoktu taa ki masaya tüm siparişlerimiz gelene kadar.
Efenim biz üstünüze afiyet, birkaç et çeşidini ortaya karışık söyledik. Masada kocaman şişlere dizili etler, neler neler… Benim gözlerim sadece ciğer arıyor tabii o an. Çok da acıkmıştım, ciğeri gördüğüm gibi hepsini yiyebilecek vaziyetteydim.
Baktım bizimkiler “Heh, hepsi geldi hadi alın tabaklarınıza” muhabbeti döndürüyor. “Yok yahu” dedim, “Hepsi gelmedi ki, ciğer yok”
Bir arkadaşım nam-ı diğer ciğer şişini, gösterip “Ciğer burada, vereyim mi” deyiverdi. O an hayatı sorguladım.
Sen ciğer isen, ben Ece isem, bulunduğumuz yer bir ciğerci ise, soluduğumuz hava oksijen ise, sürrealizmin keşmekeşliğinde süregelen eserleri kat sayılara böldüğümüzde çıkan sonuç ile, atomu parçalarken elde ettiğimiz uranyumun kotanjantının üç böl… kaçtır ?
İşin özünü kavramam uzun sürmedi. Meğer herkesin bildiği ciğer ile Edirne ciğeri birbirinden bambaşka şeylermiş. Ben nereden bileyim. 20 yıldır önüme ciğer olarak sunulan şey yalnızca tava ciğerdi 😃
- Bakınız, şu görmüş olduğunuz nimetimiz, herkesçe bilinen ve Türkiye’nin her yerinde yapılan bir ciğer arkadaşımız :
- (Evet, o gün masamıza gelen ciğer türü bu idi. Beni bir miktar şaşkına uğratsa da oldukça lezzetliydi.)

- Bu görmüş olduğunuz nimetimiz de yalnızca Edirne’ye özgü, bir başka ciğer arkadaşımız :
- (Kendisi, ‘tava ciğer’ olarak da tanınmayı sever.)
İkisinin birbirinden ne kadar farklı şeyler olduğunu gördüğünüze göre, yaşadığım kültür şokunu daha iyi anlamışsınızdır 🙂
Karşılaştırma yapmayacağım, çünkü iki tür de kendi tadıyla inanılmaz lezzetli. Yalnızca şunu söyleyebilirim :
Edirne’ye yolunuz düşerse mutlaka ama mutlaka bizim ciğerimizin tadına bir bakın 🙂(nam-ı diğer, tava ciğer)
En bilindik ve en lezzetli iki restoran :
- Aydın Tava Ciğer
- Ciğerci Niyazi Usta
Bizim usul ciğer fotoğrafını da bir iki gün önce çektim,bu minik ama derin anı’mı anlatmayı düşündüğüm için. Kuzenimle Aydın’da yemiştik ve i-na-nıl-maz lezzetliydi 💛
Daha fazla açlık hissi yaratmadan burada bitiriyorum 🙂 Herkesin ciğeri kendine 🌿
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoş kalın,
Ece 🌼