Biz yazmayı sevenler, garip insanlarız. Bazen ağlama hissini, kâğıda dökerek yaşar, bazen de yaşadığımız heyecan verici bir olaydan bambaşka hikâyeler üretiriz.
Dünyada eminim ki milyonlarca insan, en az bir kere, “Hayatımı yazsam roman olur.” diye düşünmüştür. Fakat, kaçı eyleme dökebildi, orası muamma.
Ben, her tarz kalemin edebiyatımızda olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü okurken sıkıldığımız bir kalem bile aslında bize çok şey katıyor. En basitinden “Ben kitap yazacak olsam bu şekilde yazmam, gerçekten çok sıkıyormuş” dedirtebiliyor size ki bence bu bir yazar adayı için çok önemli.
Gelelim yazma eylemine,
Bana kalırsa insanlar bu konuda ikiye ayrılıyor: 1) Ben hiç beceremem bu işleri‘ciler 2) Kalemim nerde benim‘ciler 🌿
Bugün Ferit Edgü’nün “Yazmak Eylemi” kitabından bahsedeceğim. Bu, yalnızca ikinci maddedeki insanlar için değil, birinci maddede olup kendini geliştirmek isteyenler için de güzel bir tavsiye olacak 💫
Sevgili Edgü, bu kitabında, yalnızca bir konuyu 101 farklı şekilde anlatmış. Düşünmesi bile ne kadar yorucu değil mi? Tam 101 farklı şekilde!
Konu: Esnafı kepenk kapatmaya zorlayan devrimci bir eylem. / Perşembe günü.
İçeriğindeki birkaç tür:
- Şaşkınlık
- Film Öyküsü
- Bencil
- Fotoğraf
- Akademik
- Röportaj
- Bozuk Ağız
- Ödev
Bir örnek:
Kendini bu alanda geliştirmek isteyenler için özellikle tavsiye ediyorum, mutlaka alıp okusunlar. Hepsi değil belki ama içlerindeki çoğu türden dersler çıkaracağınıza eminim. Yazarken samimi olmanın hiç de zor olmadığını da hissettirecek.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoş kalın,
Ece 🌼
“Yazmayı Sevenlere, Ferit Edgü’den “Yazmak Eylemi”” üzerine bir yorum